.
Sahabeler ve tabiin
Asere-i Mübessere
Ebû Bekir Siddîk
Ömer bin Hattab
Osman bin Affan
Ali bin Ebu Tâlip
Zübeyr bin Avvam
Talha bin Ubeyde
Abdurrahman bin Avf
Sa'd bin Ebi Vakkas
Said bin Zeyd
Ebu Ubeyde
Abbas Ibn-i Abdulmuttalib
Abdullah bin Ebu Bekir
Abdullah bin Mesud
Abdullah bin Ömer
Abdullah ibni Revâhâ
Abdullah ibn-i Zeyd
Abdulvehhab Gâzi ve Sivas sehri
Ammar ibni Yâsir (ra)
Amr Ibn-i Âs
Amr ibni Cemuh
Bilâl-i Habesî
Büreyde Ibni Husayb
Câfer-i Sadik
Carud
Cerir Ibni Abdullah (ra)
Dirar Ibni Ezver(r.a.)
Ebu Berze el-Eslemi
Ebu Hureyre
Ebû Katâde (ra)
Ebû Mûsa El-Es'arî
Ebu Rafî
Ebu Said el-Hudri
Ebu Talha Zeyd ibni Sehl
Ebu Zer el-Gifari
Erkam b. Ebi'l Erkam ve evi
Es'ad bin Zurâre
Eyyub el-Ensâri
Fadl bin Abbas
Habbab ibn Eret
Haccac ibni Ilat
Halid bin Velid
Hanzala bin Ebu Amir
Hamza ibn Abdulmuttalib
Hasan bin Ali
Hassan bin sabit
Hüseyin bin Ali
Hubeyb Bin Yesaf
Kus Bin Saide
Kusem Bin Abbas
Lebid Bin Rebia
Muaz bin Cebel
Mus'ab Ibn Umeyr
Nuaym ibni Mesud
Osman bin Mazun
Sâbit ibni Kays
Said bin Museyyib
Seddad ibni Evs
Seleme ibni Ekva
Selman el-Fârisi
Suheyb-i Rumi
Süfyan bin Uyeyne
Übey bin Ka'b
Ukbe Ibni Âmir El-Cuhenî
Umeyr ibni Vehb
Urve bin Zübeyr bin Avvam
Üsame bin Zeyd
Üseyd bin Hudayr
Velid bin Velid
Zeyd bin Hârise
Zeyd bin Sâbit
Zeynelabidin
Peygamberimizin zevceleri
Hz. Hatice
Hz. Aise
Hz. Hafsa
Hz. Safiyye
Cüveyriye bintül Haris
Ümmü Habibe
Ümmü Seleme
Zeynep binti Huzeyme ve
Zeynep binti Cahs
Âtike Binti Zeyd
Binti Salebe
Havle Binti Kays
Hind Binti Amr
Ümmü Eymen
Ümmü Gülsüm Binti Ukbe
Ümmü Varaka
Peygamberler Tarihi Hz. Âdem Hz. Davut Hz. Eyyub Hz. Harun Hz. Hizir Hz. Hud Hz. İsa Hz. İsmail Hz. İbrahim Hz. İlyas Hz. İshak Hz. İdris Hz. Lut Hz. Lokman Hz. Musa Hz. Nuh Hz. Sâlih Hz. Süleyman Hz. Şuayb Hz. Şit Hz. Yahya Hz. Yakub Hz. Yunus Hz. Yusuf Hz. Zülkifl Hz. Zekeriyya Hz. Zülkarneyn
VEDA HUTBESI
----------!------------ Bismillahirrahmanirrahim "Ey insanlar! "Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha bulusamiyacagim. "Insanlar! "Bugünleriniz nasil mukaddes bir gün ise, bu aylariniz nasil mukaddes bir ay ise, bu sehriniz (Mekke) nasil mübarek bir sehir ise, canlariniz, malariniz, namuslariniz da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmustur. "Ashabim! "Muhakkak Rabbinize kavusacaksiniz. O'da sizi yapti olayi sorguya cekecektir. Sakin benden sonra eski sapikliklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayiniz! Bu vasiyetimi, burada bulunanlar, bulunmayanlara ulastirsin. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunlari daha iyi anlayan birisine ulastirmis olur. "Ashabim! "Kimin yaninda bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her cesidi kalidirilmistir. Allah böyle hükmetmistir. Ilk kaldirdigim faiz de Abdulmutallib'in oglu (amcam) Abbas'in faizidir. Lakin anaparaniz size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme ugrayiniz. "Ashabim!" "Dikkat ediniz, Cahiliyeden kalma bütün adetler kaldirilmistir, ayagimin altindadir. Cahiliye devrinde güdülen kan davalari da tamamen kaldirilmistir. Kaldirdigim ilk kan davasi Abdulmuttalib'in torunu Iyas bin Rabia'nin kan davasidir. "Ey insanlar! "Muhakkak ki, seytean su topraginizda kendisine tapinmaktan tamamen ümidini kesmistir. Fakat siz bunun disinda ufak tefek islerinizde ona uyarsaniz, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak icin bunlardan da sakininiz. "Ey insanlar! "Kadinlarin haklarini gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanizi tavsiye ederim. Siz kadinlari, Allah'in emaneti olarak aldiniz ve onlarin namusunu kendinize Allah'in emriyle helal kildiniz. Sizin kadinlar üzerinde hakkiniz, kadinlarin da sizin üzerinizde hakki vardir. Sizin kadinlar üzerindeki hakkinizi; yataginizi hic kimseye cignetmemeleri, hoslanmadiginiz kimseleri izininiz olmadikca evlerinize almamalaridir. Eger gelmesine müsade etmediginiz bir kimseyi evinize alirlarsa, Allah, size onlarin yataklarinda yalniz burakmaniza ve daha olmasza hafifce dövüp sakindirmaniza izin vermistir. Kadinlarin da sizin üzerinizdeki haklari, mesru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir. "Ey mü'minler! "Size iki emanet burakiyorum, onlara sarilip uydukca yolunuzu hic sasirmazsiniz. O emanetler, Allah'in kitabi Kur-ân-i Kerim ve Peygamberin (a.s.m) sünnetidir. "Mü'minler! "Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslümanin kardesidir ve böylece bütün Müslümanlar kardestirler. Bir Müslümana kardesinin kani da, mali da helal olmaz. Fakat malini gönül hoslugu ile vermisse o baskadir. "Ey insanlar! "Cenab-i Hakk her hak sahibine hakkini vermistir. Her insanin mirastan hissesini ayirmistir. Mirasciya vasiyet etmeye lüzüm yoktur. Cocuk kimin döseginde dogmussa ona aittir. Zina eden kimse icin mahrumiyet vardir. Babasindan baskasina ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden baskasina intisaba kalkan köle, Allah'in, meleklerinin ve bütün insanlarin lanetine ugrasin. Cenab-i Hakk, bu gibi insanlarin ne tevbelerini, ne de adalet ve sehadetlerini kabul eder. "Ey insanlar! "Rabbiniz birdir. Babaniz da birdir. Hepiniz Adem'in cocuklarisiniz, Adem ise topraktandir. Arabin Arap olmayana, Arap olmayanin da Araap üzerine üstünlügü olmadigi gibi; kirmizi tenlinin siyah üzerine, siyahin da kirmizi tenli üzerinde bir üstünlügü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadir. Allah yaninda en kiymetli olaniniz O'ndan en cok korkaninizdir. "Azasi kesik siyahî bir köle basinza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'in kitabi ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz. "Suclu kendi sucundan baskasi ile suclanamaz. Baba, oglunun sucu üzerine, oglu da babasinin sucu üzerine suclanamaz. "Dikkat ediniz! Su dört seyi kesinlikle yapmaycaksiniz: Allah'a hicbir seyi ortak kosmayacaksiniz. Allah'in haram ve dokunulmaz kildigi cani, haksiz yere öldürmeyeceksiniz. Zina etmeyeceksiniz. Hirsizlik yapmayacaksiniiz.. "Insanlar Lâilahe illallah deyinceye kadar onlarla cihad etmek üzere emrolundum. Onlar bunu söyledikleri zaman kanlarini ve mallarini korumus olurlar. Hesaplari ise Allah'a aittir. "Insanlar! "Yarin beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?" Saheb-i Kiram birden söyle dediler: "Allah'in elciligini ifa ettiniz, vazifenizi hakkiyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatta bulundunuz, diye sehadet ederiz!" Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz (S.A.V.) sehadet parmagini kaldirdi, sonra da cemaatin üzerine cevirip indirdi ve söyle buyurdu: "Sahid ol, yâ Rab! Sahid ol, yâ Rab! Sahid ol, yâ Rab!" ...”